İstimnâ:

Cinsî tatmin yollarından biri  olan istimnanın şiddetle yasaklandığına dair: "Eliyle nikâh yapan melundur", "Yedi kişi vardır kıyâmet günü Allah onların yüzüne bakmaz. Ne onları (günâhlarından) temizler, ne de amel-i salih ehliyle bir araya getirir. Ateşe ilk giriciler olarak onları cehenneme atar. Ancak tevbe edenler müstesnâ (...) Bunlar eliyle nikâh eden, Lut kavminin ameliyle amel eden (homüseksüel), içki mübtelâsı..." gibi bâzı hadisler rivâyet edilmişse de bunlar zayıf olduklarından sadece kendileriyle amel edilmemiştir. İstimnânın haramlığına hükmeden İmâm Şâfiî ve etbâı bu hadislere değil, daha önce zikrettğimiz, Mü'minûn sûresinin 5-7. âyetlerine istinâd etmiştir. Kezâ bunun tahrimine kail olan bir kısım Mâlikîler de yine daha önce zikri geçen: "...evlenmeye gücü yetmeyenler oruç tutsun" diye emreden hadise istinâd etmişler ve: "Burada Resûlallah (aleyhissalâtu vesselâm) evlenmeye gücü yetmeyenlere oruç tavsiye etmiştir. Eğer istimnâ mübah olsaydı onu tavsiye etmek daha kolaydı..." demişlerdir. İbnu Cüreyc'e göre Atâ da istimnânın kerâhetine inanmış, Sa'îd İbnu Cübeyr de: "Allâh istimnâ yapan bir ümmete azâb indirdi" demiştir. İbnu Ömer de adem-i cevâzına inananlardandır.



Öte yandan İbnu Abbâs, Mücahid, Amr İbnu Dinâr, Cabir İbnu Zeyd'den cevâzına dair bir kısım rivâyetler gelmiştir. Ancak bu cevâz iki şerden ehven olanı tercih  şeklindedir. Meselâ İbnu Abbâs, bu hususta soran: "Câriye ile temâs istimnâdan, istimnâ da zinâdan ehvendir" der. Cevâzına kâil olan Hanbelîler ile bir kısım Hanefiler de aynı şekilde bâzı kayıtlarla buna cevaz vermişlerdir.



Hanefî fukahâsından Şürünbülâlî: "Bekâr kimseye (kendisini zina, livâta gibi şeylerle harama atacağından) korktuğu şehvetini teskin için istimnâ câizdir, bu fiilinden dolayı ne sevâb ne de günah kazanır, başa baş kurtarır. Fakat celb-i lezzet için yaparsa günâhkâr olur" der. Şürünbülâlî'nin şârihi Tahtâvî, evli olan kimseye seyâhat, hayız gibi sebeplerle hanımına temâs müddeti uzasa da aslâ helâl olmayacağını tasrih ettikten sonra istimnâya cevâz "iki haramdan hafif olanı tercih etmektir" der ve kerâhat ve tahrimine dâir yukarıda zikrettiğimiz hadislerden bir kaçını kaydeder. Ancak İbnu Âbidin'in Mi'râcu'd-Dirâye'den yaptığı nakilde istimnânın (şartlar tahakkuk ettiği takdirde) evli için de cevâzına hükmedenlerin olduğu anlaşılmaktadır.[85]