a) Vahiy:
Sözlük anlamı olarak vahiy; işaret etmek, gizli ve süratli bir şekilde bir şeyi bildirmek, elçi göndermek demektir.
Terim olarak vahiy; Allahü Tealanın insanlar arasından seçmiş olduğu peygamberlerine ilahi bir yolla mesajlarını, emir ve yasaklarını bildirmesidir.
Bu tanımda geçen ilahi bir yolla ifadesi vahyin insan aklının kavrayışının üzerinde birşey olduğunu, peygamberler hariç insanların vahyin mahiyetini tam olarak bilemeyeceğini ifade eder.
Bizler ancak vahiy sayesinde ahireti, cenneti, cehennemi, melekleri...bilebiliriz. Çünkü bunlar gaybla ilgili konular olduğundan akılla, ya da duyularla bilinemez.
Vahy, sadece gayb alanında bilgi kaynağı değil; aynı zamanda, bütün varlıkların sahibi ve yaratıcısının, her şeyi bilen Zatın haber verdiği her konu için kesin bilgi kaynağımızdır.
Gayb hazinelerinin anahtarları Allahın yanındadır. Gaybı ancak O bilir. O, karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. Onun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıklarında tek bir tane, bir zerrecik, yaş ve kuru ne varsa hepsi Kitab-ı Mübinde, Allahın ilmindedir. (Enam, 59)
Yaratan (Allah) hiç bilmez mi? (Mülk, 14)
Allah, herşeyi en iyi bilendir. (Enfal, 73) Yine vahy konusunda bkz. Şuara, 51
Cahiliye toplumlarında, vahyi kabul etmeyen cahilî eğitim sistemleri, vahyi ilim kaynaklarının, bilgi vasıtalarının içine katmazlar. Bundan dolayı, bilim cahiliyye düzenlerinde bir put haline dönüşmüştür. Her şeyi tümüyle bilen Allahı bilime karıştırmak istemeyenler, hiç uzlaşmaması gereken bilimle cahilliği (cahiliyyeti) bir arada barındırma şerefini (!) kazanabilmişlerdir.
Sözde bilim adamları, ilk insanın yaratılışından onun bilgi sahibi olmasına; kalemle yazmasından fıtratıyla ilgili özelliklerine kadar birçok konuyu, vahyi reddetmenin sonucu olarak faraziyelere, dayanaksız teorilere
dayandırmakta, bunları da bilim diye kitlelere yutturmaktadırlar. Müminler için Allahü Tealanın kitabında ve Rasülü Ekremin sünnetinde kati olarak yer alan her haber (vahy) ilim hükmündedir. Hatta, akıl ve duyu organları bu vahyî haberlerin mahiyetini kavramasalar da vahy, kesin bilgi kaynağımızdır. [76]
Terim olarak vahiy; Allahü Tealanın insanlar arasından seçmiş olduğu peygamberlerine ilahi bir yolla mesajlarını, emir ve yasaklarını bildirmesidir.
Bu tanımda geçen ilahi bir yolla ifadesi vahyin insan aklının kavrayışının üzerinde birşey olduğunu, peygamberler hariç insanların vahyin mahiyetini tam olarak bilemeyeceğini ifade eder.
Bizler ancak vahiy sayesinde ahireti, cenneti, cehennemi, melekleri...bilebiliriz. Çünkü bunlar gaybla ilgili konular olduğundan akılla, ya da duyularla bilinemez.
Vahy, sadece gayb alanında bilgi kaynağı değil; aynı zamanda, bütün varlıkların sahibi ve yaratıcısının, her şeyi bilen Zatın haber verdiği her konu için kesin bilgi kaynağımızdır.
Gayb hazinelerinin anahtarları Allahın yanındadır. Gaybı ancak O bilir. O, karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. Onun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıklarında tek bir tane, bir zerrecik, yaş ve kuru ne varsa hepsi Kitab-ı Mübinde, Allahın ilmindedir. (Enam, 59)
Yaratan (Allah) hiç bilmez mi? (Mülk, 14)
Allah, herşeyi en iyi bilendir. (Enfal, 73) Yine vahy konusunda bkz. Şuara, 51
Cahiliye toplumlarında, vahyi kabul etmeyen cahilî eğitim sistemleri, vahyi ilim kaynaklarının, bilgi vasıtalarının içine katmazlar. Bundan dolayı, bilim cahiliyye düzenlerinde bir put haline dönüşmüştür. Her şeyi tümüyle bilen Allahı bilime karıştırmak istemeyenler, hiç uzlaşmaması gereken bilimle cahilliği (cahiliyyeti) bir arada barındırma şerefini (!) kazanabilmişlerdir.
Sözde bilim adamları, ilk insanın yaratılışından onun bilgi sahibi olmasına; kalemle yazmasından fıtratıyla ilgili özelliklerine kadar birçok konuyu, vahyi reddetmenin sonucu olarak faraziyelere, dayanaksız teorilere
dayandırmakta, bunları da bilim diye kitlelere yutturmaktadırlar. Müminler için Allahü Tealanın kitabında ve Rasülü Ekremin sünnetinde kati olarak yer alan her haber (vahy) ilim hükmündedir. Hatta, akıl ve duyu organları bu vahyî haberlerin mahiyetini kavramasalar da vahy, kesin bilgi kaynağımızdır. [76]
B harfi
- BÂB-I FETVÂ
- Bağy'ín Sonuçları:
- Basír Kelimesinin Anlamı:
- BAYGINLIK, BAYILMAK
- BEY' Bİ'L-VEFA
- BEY'AT (BİAT-SADÂKAT YEMİNİ)
- BİRLİK BERABERLİK
- Boğa:
- BRAHMANİZM
- Hadis-i Şeriflerde Belâ-İmtihan
- İSLAM'DA BİLGİ KAYNAKLARI
- Kaplumbağa:
- Kur'an'da Besmele:
- Muhârib (Eşkiya)
- BAĞİ-BAĞY
- Basiretin Boyutları:
- BAYKUŞ
- BELVÂ-İ ÂMME
- Besmelenin Anlam Derinlikleri:
- BEYAN
- Biat Nedir?
- BİRR-EBRAR
- BUDİZM, BUDDİZM
- Eski Türkler'de Hayvanlarla İlgili İnançlar
- Fıkıh Terimi Olarak Bağy:
- İslam'a Göre Bilgi
- Muharib (Eşkiya) Hırsızdan Farklıdır:
- Öküz:
- Peygamberlerin Denenmesi
- Apis Öküzü: