Zâlime Karşı Tavır

Kur'an zâlimlere karşı mücâdele etmeyi, yeri gelince de savaşmayı meşrû görüyor. Hatta yeryüzündeki savaşların, fitnelerin, karışıklıkların asıl sebebi zâlimlerin zulümleridir. Onlara karşı insan onuru taşıyan herkesin mücadele etmesi gerekir (4/Nisâ, 75). Zulme rızâ göstermek, zâlimlerin yaptıklarına ses çıkarmamak da zulümdür. Kur'an, zâlimlerin yanlarında oturmayı bile hoş görmüyor (6/En'âm, 68). Ya onları benimseyerek, onlara yaltakçılık yaparak, bir menfaat umarak, ya da yaptıklarını onaylarcasına onlarla birlikte olanlara, onları çeşitli yollarla destekleyenlere ne demeli?



İslâm'a göre zâlimin tanımı gâyet açıktır: Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyen, o hükümleri uygulayarak adâleti sağlamayı bırakan, onları korkusuzca inkâr eden, onlara düşmanlık yapan, o İlâhî ölçülerin hayata hâkim olması için her türlü çabayı gösteren; bu inkârcı kafa yapısına sahip olduktan sonra insanlara zulmeden, onların haklarını elinden alan, ya da onların haklarına ulaşmalarına engel olan herkes zâlimdir. Bu zâlimler Allah yolunun düşmanları oldukları gibi, insan haklarının da düşmanıdırlar. Çünkü onlara göre kendi çıkarları ve keyifleri her türlü hakkın üzerindedir.