ŞİRK

       .......



Şirk; Anlam ve Mâhiyeti..............



“Şirk”, “şerike” fiilinden masdardır. “Şirk” ve aynı kökten gelen şirket, müşâreket,  sözlükte; mülk ve saltanatta ortak olmak demektir. Bir şeyin birden fazla kişiye ait olduğunu ifade ederler. Aynı kökten gelen ‘eşreke’ fiili, ortak koşmak, ortak olmak anlamına gelir. Ortak koşana ise “müşrik” denir.



Istılahta şirk; Allah’a zatında, sıfatlarında ve fiillerinde ortak ve denk tanımaktır. Şirk koşan kişiye müşrik denir. İki veya daha çok ilâh tanımak, herhangi bir varlığı ma’bud  (ibadet edilen) olarak bilmek, Allah’ın yaratıcı, kadim, bâkî... gibi sıfatlarını başka varlıklara vermek şirktir. Kısaca şirk, Allah’ın ilâhlık vasıflarını Allah’tan başkasına vermektir. Şirk; tevhidin temeli olan “lâ ilâhe illâllah” gerçeğinin dışına çıkmak, Allah’tan başka ilâh(lar) olduğunu inanç, söz veya eylemle iddia etmek, Allah’ın dışında ibâdet edilecek, duâ edilecek, gerçek anlamda güç ve kudret sahibi olduğunu kabul etmektir. 



Şirk küfürdür, müşrik aynı zamanda kâfirdir. Şirk kavramı, insanların uydurdukları dinleri tanımlama açısından son derece önemli kavramlardan biridir. İnsanlar tarih boyunca sınırlı sayıdaki inançsızlar/ateistler dışında ya “şirk’ dini üzerinde ya da ‘Tevhid’ dini üzerinde olmuşlardır. Aslında ateistler de bir anlamda müşrik ve münkirdirler.



Şirkin olduğu yerde sâlih amel olmaz. Çünkü amelin kabul olması için ihlâs, yani yapılan ibâdetin yalnız Allah için yapılmış olması gereklidir. Allah Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:



“Rabbine kavuşmayı uman kimse, sâlih amel işlesin ve Rabbine ibâdette hiçbir kimseyi ve hiçbir şeyi ortak tutmasın.”  (Kehf: 18/110)



Şirk, kelime anlamı itibariyle bir ortaklığı, ortak olmayı, bir eş-arkadaş tutmayı, malda ve tasarrufta bir hissedar bulmayı ifade eder. Söz gelimi, aynı kökten gelen ‘şerik’ arkadaş, yardımcı, hissedar yani ortak demektir.  Şirk, bu ortak olma, eş ve arkadaş bulma fiilidir. İslâm kültüründe şirk kelimesi sözlük anlamından hareketle çok daha özel bir mânâ kazanmıştır. Tevhid dinine aykırı olarak inanılan dinleri ve Allah’tan başka ilâh kabul edenlerin kafa yapılarını, aynı zamanda da onların yaptıkları yanlış işi değerlendirmek üzere kullanılır olmuştur.[146]