Şekavetin Anlam Sahası

'Şekavet', saâdetin zıddıdır. Sözlükte, yorgunluk, mutsuzluk ve perişanlık anlamlarına gelmektedir.



Kişi, işlediği bir fiil (amel) yüzünden perişan olur. Sıkıntıya düşer, zorluk çeker. İçinde bulunduğu saâdet (mutluluk) halinden çıkar, mutsuzluğa, perişanlığa düşer. Bu durum 'şekavet'tir.



Nitekim, ilk insanların Cennet'te yasak meyveyi yemesi, onları sıkıntıya sokmuştu. Onlar Cennet'te bol ni'metlerin içerisinde iken, yaptıkları yanlış yüzünden ceza aldılar, sıkıntıya düştüler, saâdet halini kaybettiler.



Kur'an'da şöyle buyuruluyor:



"Bunun üzerine dedik ki: 'ey Âdem, bu (İblis) gerçekten sana da, eşine de düşmandır; sakın sizi Cennet'ten sürüp çıkarmasın, sonra 'şekavet'e (mutsuzluğa, sıkıntıya) düşersiniz." (20/Tâhâ, 117)



Bu anlamda 'şekavet' insanı sıkıntıya sokan, ceza almasına sebep olan, mutsuzluğa düşmesine kapı açan davranıştır.