İbâdetle ilgili Bazı Âyetler:

"(Ya Rabbi,) Ancak Sana ibâdet eder, ancak Senden yardım isteriz."  (Fatiha: 1/5)



"Ben cinleri ve insanları ancak Bana ibâdet etsinler diye yarattım." (Zariyat: 51/56)



"Allah'a ibâdet edin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın." (Nisa: 4/36)



"(Ya'kub) oğullarına: 'Benden sonra neye ibâdet edeceksiniz?' demişti. 'Senin ilâhın ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilâhı olan tek İlâh'a ibâdet edeceğiz. Biz O'na teslim olanlarız' dediler." (Bakara: 2/133)



"Sizin şu karşısında durup taptığınız heykeller de nedir? 'Babalarımızı onlara tapar bulduk.' dediler." (Enbiyâ: 21/52-53)



"De ki: Allah'ı bırakıp size ne zarar, ne de yarar vermeye gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir. (O'na ibâdet etmeniz gerekmez mi?)" (Mâide: 5/76)



"Hahamlarını ve râhiplerini Allah'tan ayrı rablar edindiler; Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa kendilerine yalnız tek ilâh olan Allah'a ibâdet etmeleri emredilmişti. O’ndan başka ilâh yoktur. O, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir." (Tevbe: 9/31)



"Tevbe eden, ibâdet eden, hamd eden, seyahat eden, rükû eden, secde eden, iyiliği emredip kötülükten meneden ve Allah'ın (yasak) sınırlarını koruyan (onları çiğnemeyen) mü'minleri müjdele."  (Tevbe: 9/112)



"İnsanlardan kimi de Allah'a bir yönden (dinin bütününe inanmadan) ibâdet eder. Eğer kendisine bir hayır gelirse, onunla huzura kavuşur (sevinir) ve eğer başına bir kötülük gelirse yüz üstü döner (dini kötüleyerek ondan vazgeçer)."  (Hacc: 22/11)



"Ey mü'minler! Rükû edin, secde edin, Rabbinize ibâdet edin, hayır işleyin ki umduğunuza eresiniz."  (Hacc: 22/77)



"Ey iman eden kullarım, Benim arzım geniştir, bana kulluk/ibâdet edin." (Ankebût: 29/56)



"İyi bil ki, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'ndan başka velîler edinerek: 'biz bunlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye tapıyoruz'  diyenlere (gelince): Şüphesiz ki Allah, onlar arasında, ayrılığa düştükleri şeyde hükmünü verecektir." (Zümer: 39/3)



“Tâğuta kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a yönelenlere müjde var. Müjdele kullarımı." (Zümer: 39/17)



“Hayır, yalnız Allah'a ibâdet/kulluk et ve şükredenlerden ol." (Zümer: 39/66)



"Allah'tan başkasına ibâdet/kulluk etmeyin. Ben, sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum." (Ahkaf: 46/21)



"Andolsun biz, her millet içinde: 'Allah'a ibâdet/kulluk edin, tağut(a tapmak)dan kaçının'  diyen bir rasûl/elçi gönderdik."  (Nahl: 16/36)



"De ki: 'Ey kitap ehli, bizim ve sizin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin: Yalnız Allah'a ibâdet edelim. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Birimiz diğerini Allah'tan başka rab edinmesin." (Âl-i İmrân: 3/64)



"Allah, kimlere lânet ve gazab etmiş, kimlerden maymunlar, domuzlar ve tâğuta tapanlar yapmışsa, işte onların yeri daha kötüdür." (Mâide: 5/60)



"De ki: Ben Allah'tan başka yalvardıklarınıza tapmaktan men olundum." (En'âm: 6/56)



"Göklerde ve yerde bulunan herkes Rahman'a kul olarak gelecektir." (Meryem: 19/93)



"Siz, Allah'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar vermeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Yuh size ve Allah'tan başka taptıklarınıza! Aklınızı kullanmıyor musunuz siz?" (Enbiyâ: 21/66-67)



"Siz ve Allah'tan başka taptıklarınız cehennem odunusunuz. Siz (odun gibi) oraya gireceksiniz." (Enbiyâ: 21/98)



"İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek var. Onlar, kavimlerine demişlerdi ki: 'Biz sizden ve sizin  Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizin (taptıklarınızı) tanımıyoruz. Siz, bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir." (Mümtehıne: 60/4)



De ki: Ey kâfirler! 'Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim ibâdet ettiğime tapıcılar değilsiniz. Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim ibadet ettiğime tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size; benim dinim bana!" (Kâfirun: 109/1-6)



"Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona: 'Benden başka hiçbir ilâh yoktur. Bana kulluk/ibâdet edin' diye vahyetmiş olmayalım." (Enbiyâ: 21/25)



"Bir zaman İbrahim şöyle demişti: 'Rabbım, bu şehri güvenli kıl. Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut." (İbrahim: 14/35)



"Siz Allah'tan başka birtakım putlara tapıyorsunuz. Yalan uyduruyorsunuz. Sizin Allah'tan başka taptıklarınız size rızık veremezler. Siz rızkı Allah'ın yanında arayın. O'na kulluk/ibâdet edin  ve O'na şükredin. Hepiniz O'na döndürüleceksiniz." (Ankebût: 29/17)



"Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir. Ne güneşe ne de aya secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin. Eğer kulluk ediyorsanız (böyle yapın)." (Fussılet: 41/37)



"De ki: 'Ben dinimi yalnız Allah'a hâlis kılarak O'na ibâdet/kulluk ediyorum."  (Zümer: 39/14)



"Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbına kulluk/ibâdet et." (Hicr: 15/99)  



Âyetlerin ortaya koyduğu ilk gerçek "sadece Allah'a ibâdet edip, O'ndan başkasına ibâdet etmemektir." İslâm, ibâdeti sadece Allah'a ait kılmayı emrederken, O'na herhangi bir şeyi ortak koşma yasağını da getiriyor. İnsanlığın tanıdığı veya tanıyabileceği Allah’ın dışında her çeşit ma'bud edinme çeşidini içine alan kesin bir yasak koyuyor. [14]