B - Akıl Nedir?

A k ı l, insanın en muazzam güçlerinden Allah’ın insana bahşettiği en büyük nimetlerinden biridir.



“(Ya muhammed), de ki, -O (Allah) sizi yaratan, size kulak (lar), gönül(ler) verendir. Siz ne az şükredersiniz!.” (Mülk: 67/23)



Mealindeki ayet-i kerime bu hususu belirtmektedir.



“Füad” : gönül kelimesi Kur:an-ı Kerimdeakıl veya insandaki tutucu, koruyucu güç veyahutta genel anlamda idrak edici, kavrayıcı kuvvet manasında kullanılmıştır.



İnsan fitneye aklı ile düşürülmüştür. Çünkü; insanın, varlıklar arasındaki ayrıntıları seçebilmesi; eşyanın özeliklerini kavrayabilmesi; varlıkların kalplerini okuyarak, onların içlerinde gizledikleri manalardan hükümler çıkarabilmesi; gerek yer yüzünde ve gerekse göklerde, kendini çepe çevre sarmış olduğunu gördüğü “madde”den bir takım şekiller ortaya koyabilmesi aklı ile mümkün olmuştur.



Bilhassa son asırlarda insan, aklın ortaya koydugu icatlar ve akıl sayesindeyapılan keşifleri görünce aklı yüzünden büsbütün fitneye düşmüş; hele atom enerjisi ve füzelerinhayatta serbestçe kullanılır hale gelmesinden dolayı, fitne zirvesine ulaşmıştır.



Bu fitne ruh hesabına  Allah’la ve meçhülle birleşen güç hesabına olmuştur.



Bu kör bir fitnedir. Görmez... Eğer görmüş olsaydı yer yüzünde ayakları ile yürürken, aynı zamanda kanatları ile uiçusuz bucaksız gök yüzünde hareket etme gücüne sahip olan insanın, yeryüzüne yapışıp toprak kesilmesi için kanatlarını kesip de hareketsiz kalmasına gönlü razı olmazdı.



Eğer gerçeği görmüş olsaydı, akıl gücünün şişip kalkmasını ve sahasının haddinden fazla genişlemesini sağlamak için, yüce yaratılış gücü, RUH gücünün darmaduman olmasına rıza göstermezdi. Oysaki, insan aklı bütün iriliğine rağmen tek başına hakka giden yolu gösteremez. Ona mutlaka karanlıkta yolunu aydınlatacak nurlu bir imdatçı lazımdır, o da ruh gücünden gelen imdattır.



Hayata hükmeden ve yön veren, ilmin ortaya koyduğu keşif ve icatlar değil, ilmi keşif ve icatlardan faydalanma tarzıdır. Gerek hayr uğrunda, gerek şer uğrunda, gerek sulh için ve gerekse harp için kullanılsın... Hiç şüphesiz, akıl, şerden ayırd eder, fakat takib edilecek yolu kararlaştıracak olan akıl değildir. Zira, çok defa insan aklı şu veya bu işlerin hata olduğu ve yapılmasının doğru olmadığını kararlaştırır. Sonrada ruhundan ayrılmış ve ruhu ile şehvet ve arzuları arasında bir uçurum meyana gelmiş olduğu için yapmamayı kararlaştırdığı işi yapmaya koyulur!..



Kararlaştıran ruhtur.



Allah’a ve hidayetine bağlı olan ruh, hayra giden yolu kararlaşırır, aklı da bu yolda yürümeye ikna eder. Ve emrine boyun eğdirir.



Allah’la ilgisi kesik sapık ruh ise, şer yolunu kararlaştırır ve aklı bu yola sürükler.