1 - İnsan - Kainat Bağlantısı : Karşılıklı İyilik Ve Kaynaşma

İnsanla kainat arasındaki sağlam bağlantıyı hissetmek... Karşılıklı iyilik ve ihsanlar... insanlar arasındaki yaklaşma, kaymaşma, sevgi ve ilgiler hep bu cümledendir. İnsan, bu koca, uçsuz bucaksız dünya yanında küçücük bir varlık... Bütün kainatı yaratan kaynağın ta kendisinden çıkan, Allah’ın iradesinden doğan ufacık varlık... Bu bakımından, burada bir akrabalık va yakınlık münasebeti; soylu ve köklü bir nesep bağı vardır. Kalbi kalbe, şuuru şuura rapteden bir bağ...



Kur’an-ı Kerim, bu karşılıklı iyilik ve ihsanları çeşitli vesilelerle dile getirmiştir. Kur’anın, bunca kainat sahnelerini göz önüne sermesi ve onları canlıların hareketleri ile hareketlendirmeside mezkur Allah bağının netice meyveleri cümlesindendir.



“Allah, göğe ve yere ister istemez gelin buyurdu. Onlarda isteye isteye geldik dediler.” (Fussilet:41/11)



“Gök yarıldığı (yarılmaktada) Rabbını dinleyip boyun eğdiği zaman,ki gök zaten buna layık olarak yaratılmıştır. Yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıp bomboş kaldığı, (bu husustada) Rabbını dinleyip, boyun eğdiği zaman, ki yer zaten buna layık olarak yaratılmıştır, herkes yaptığına kavuşacaktır.” (İnşikak: 84/1-5)  



“Güneşe ve onun aydınlığına yemin olsun (ışık almakta) ona tabi olduğu zaman aya; ona parlaklık verdiği zaman gündüze; onu örtüp bürüdüğü zaman geceye (yemin olsun).” (Şems: 91/1-4)



“Yer kendisine ait şiddetli bir sarsıntı ile zelzeleye uğratıldığı zaman; yer (bütün) ağırlıklarını (dışarıya fırlatıp) çıkardığı: İnsan, buna ne oluyor, dediği (zaman) o gün (yer bütün) haberlerini anlatacaktır. Çünkü Rabbı kendisine (o vechile vahy etmiştir.)” ( Zilzal:99/1-5)



”Ne güneşin aya erişip çatması, nede gecenin gündüzü geçmiş olması gerekmez. (Ecramdan) hehpside (ayrı ayrı) birer felekte yüzerler.” (Yasin: 36/40)



“Sen yer (yüzün) ü kupkuru ve ölü görürsün. Fakat biz onun üstüne suyu (yağmuru) indirdiğimiz zaman o harekete gelir, kabarır.” (Hacc: 22/5)



“Senin hakikaten boynunu bükmüş gördüğün arzda O’nun ayetlerindendir. Fakat biz üzerine suyu indirdiğimiz vakit, o harekete gelir, kabarır.”(Fussılet: 41/39)



 “Eğer biz bu Kur’anı bir dağ başına indirseydik muhakkak ki onu Allah korkusundan baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün.” (Haşr: 59:21)



“Biz gece ile gündüzü (kudretimize delalet eden) iki ayet (nişane) kıldık da, gece ayetini silip (giderip yerine eşyayı) gösterici (ziyadar) gündüz ayetini getirdik.” (İsra:17/12)



“Karanlığa yöneldiği zaman geceye, nefeslendiği zaman sabaha yemin olsun.” (Tekvir: 81/17-18)