1) Ferdî Cihad:

İlk görevimiz, inandığımız İslâm Dininin emir ve yasaklarına göre hayatımızı düzenlemektir. Arzularını putlaştırmak isteyen nefsimizi Allah’a ve Paygamberi’ne itaat ettirmektir. Bu uğurdaki mücâdelemiz mukaddestir ve gerçek cihaddır. Bunun içindir ki, Yüce Peygamberimiz; “Mücâhid, kendi nefsiyle cihad eden kimsedir” (Tirmizî, Fezâilu’l Cihad, 2) buyurmuşlardır.



Kur’ân-ı Kerim’de kötülüklerle emredici olduğu Yusuf Peygamber’in diliyle ifade edilen ve temize çıkarılmaması Rabbimizin emri olan nefse Allah’ın nizamını kabul ettirme gayretini ruhunda duymayan mü’min için, elbette ki cihadın hiçbir çeşidi olamaz. Daima “Allah’ım! Göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni nefsimin eline bırakma” (Câmiu’s-Sağîr, Allahumme bölümü) diyerek duâ eden Peygamberimizin, sıhhati tartışılan bir rivâyette “Küçük cihaddan, büyük cihada döndünüz” (Bülûğu’l Merâm, Selâmet Yolları, 4/88) şeklindeki ifadeleriyle dikkatimizi çektiği nefis mücâdelesi, elbette ki en zor cihaddır. Biz İslâm’ı yaşamazsak, bu nizamın uğrunda nasıl çalışabiliriz?