Cennette Yalnızca Kuran'da Bildirilen Şeyler mi Var?

Kur’an'da cennet tasvir edilirken, yaşadığımız dünyadan örnekler ve benzetmeler verilmiştir. Çünkü insan bilmediği birşeyi ancak bildiği şeylerden yola çıkarak zihninde canlandırabilir. Bu ise, her ne kadar aslı gibi olmasa da insana bir ölçüde fikir verir. Cennet nimetleri hakkında Kur’an'da yapılan ince ve detaylı tarifler, oradaki nimet ve güzelliklerin, dünyadakilerin en iyi, en güzel ve en üstün olanlarından çok daha üstün olacağını bize göstermektedir.



Kur’an'da cennet tarif edilirken, Allah'ın dünyada yaratmış olduğu en makbul, en kaliteli, en çok rağbet edilen, en nadir rastlanan şeylerden örnekler verir. Örneğin iri ve siyah göz nadir rastlanan ve özellikle kadınlara, son derece estetik ve çarpıcı bir görünüm veren bir göz şeklidir. İşte bu özellik nedeniyle cennette bulunan iri ceylan gözlü, siyah gözlü kadınlardan bahsedilir. Bu demek değildir ki yeşil, mavi ya da çekik gözlü kadınlar bulunmasın... Allah yalnızca cennetin üstünlüğünü ve kalitesini vurgulamak maksadıyla, dünya ölçülerinde en makbul olan şeylerin cennette çok daha üstünleriyle bulunduğunu bildirmektedir. Başka bir örnek verirsek, cennette her türlü meyveden bulunduğu Kur’an'da haber verilir. Fakat örnek olarak, muz veya incir gibi genelde daha fazla tercih edilen meyveler verilir. Bu orada diğerlerinin yokluğu anlamına gelmez.



Sonsuz ve sınırsız olan cennet nimetlerini Kur’an'da tek tek sayılmasının Kuran'ın hikmetiyle bağdaşmayacağı açıktır. Herkesin, zevkine göre, "nefsinin arzu ettiği", "istek duyduğu herşeyin" cennette var olduğunun haber verilmesi, cennet nimetlerinin sınırsız ve insanın hayalgücünün çok daha üstünde olduğunu ifade etmek için yeterlidir. Herkes Kuran'ı kendi imanı, aklı, samimiyeti derecesinde anlar. Kur’an ayetlerini art niyetle okuyan bir inkarcı da, cennet ayetlerini kendi kısır düşünceleri doğrultusunda anlayacaktır. Akılsız bir kişinin yapacağı yorumlarının Kur’an'da yapılan cennet tariflerinden çok uzak olacağı açıktır. Oysa, bir mümin ayetlerde kastedilen köşklerin, konakların, dünyanın en nadide, en kıymetli bölgelerinden birindeki, yemyeşil ağaçların arasında, dünya şartlarında olabilecek en kusursuz manzaraya hakim ve olabilecek en üstün teknolojiye sahip bir malikaneye benzeyen, ancak bunun çok daha ötesi bir güzellikteki ve çarpıcılıktaki meskenler olduğunu kavrar.[85]