Akletmek, Aklı Kullanmak
Akletmek gerçek ilim sahibi olanların niteliğidir. Gerçek akıl sahipleri gerçek alimlerdir.
Biz meseleleri insanlar için açıklıyoruz, ama onları alimlerden başkası akletmez. (Ankebut, 43)
Aklın görevi; araştırma, düşünme ve gerçeği bulmadır. Araştırmayan, düşünmeyen akıl, görevini yerine getirmemiş akıldır ki, sahibini hayvandan daha aşağı duruma sürükler. Akıl çalışmayınca görevini yerine getiremez ve sahibini taklid bataklığına düşürür. Taklid ise, araştırma ve düşünmenin baş düşmanıdır. Allah, kitabında taklidi, donukluğu kınarken; araştırıcı aklı övmektedir.
İslam taklidçiliğe karşı çıkmıştır. Çünkü taklidçilik, Allahın insana en büyük nimetlerinden olan aklı kullanmamak, başkalarına körü körüne uymaktır.
Allah ile birlikte başka bir ilahın olmadığını akıl bulmak zorundadır. Onun asıl görevi bu yüce gerçeği bulmak ve ona göre yaşamaktır.Akıl Allahı bulmanın yanında Ona şükretmeyi de bilecektir. Aklı ile Allahı bulan ve Ona şükreden sıkıntıda olsa da bahtiyardır. Allahı bulamayan ise, bollukta olsa bile yine de bedbahttır.
Aslında gerçek akletme ve bilme gücüne sahip olmayanlar, yani Allahın verdiği aklı kullanmayanlar, kafaları küflenmiş, kalpleri mühürlenmiş ve manevi pisliklerle kararmış olanlar, bilgi ve kültürleri büyük zannedilse bile, gerçek cahillerdir.
Onların bu konuda ilmi yok, sadece atıp tutuyorlar. (Zuhruf, 20)
Hevâsını ilah edinen ve Allahın bir ilim üzere sapıtıp, kulağını ve kalbini mühürleyip gözü üzerine de perde çektiği kimseyi gördün mü? (Casiye, 23)
Allah kalplerini mühürledi, artık bilmezler. (Tevbe, 93)
Allah bilmeyenleri işte böyle mühürler. (Rum, 59)
Kâfirler ve müşrikler hiç akletmeyenlerdir; kalbî duyularını bütün bütüne köreltenler, kalpleri mühürlenenlerdir.
Allah katında hayvanların en şerlisi, akletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. (Enfal, 22)
Sağır, dilsiz ve kördürler de, akletmezler. (Bakara, 171)
...Bunlardan bir grup vardı, Allahın Kelamını işitirlerdi de, onu aklettikten sonra, bile bile tahrif ederlerdi. (Bakara, 75)
Akıllı olmayan ve aklını gereği gibi kullanamayanlar şunlardır:
* Akıl - baliğ olmayan çocuklar.
* Akıl bakımından reşid olmayan zeka özürlüler.
* Aklını yitirmiş olan deliler.
* Aklını kullanmak istemeyip körü körüne başkalarını taklit edenler.
* Liderlerine, büyüklerine aşırı güvenip, kendi yerine onların düşünmesini yeterli görenler.
* Kafir ve müşrikler. [76]
B harfi
- BÂB-I FETVÂ
- Bağy'ín Sonuçları:
- Basír Kelimesinin Anlamı:
- BAYGINLIK, BAYILMAK
- BEY' Bİ'L-VEFA
- BEY'AT (BİAT-SADÂKAT YEMİNİ)
- BİRLİK BERABERLİK
- Boğa:
- BRAHMANİZM
- Hadis-i Şeriflerde Belâ-İmtihan
- İSLAM'DA BİLGİ KAYNAKLARI
- Kaplumbağa:
- Kur'an'da Besmele:
- Muhârib (Eşkiya)
- BAĞİ-BAĞY
- Basiretin Boyutları:
- BAYKUŞ
- BELVÂ-İ ÂMME
- Besmelenin Anlam Derinlikleri:
- BEYAN
- Biat Nedir?
- BİRR-EBRAR
- BUDİZM, BUDDİZM
- Eski Türkler'de Hayvanlarla İlgili İnançlar
- Fıkıh Terimi Olarak Bağy:
- İslam'a Göre Bilgi
- Muharib (Eşkiya) Hırsızdan Farklıdır:
- Öküz:
- Peygamberlerin Denenmesi
- Apis Öküzü: