2) Lağv Yemin:

Lağv yemini Hanefilere göre yanlışlıkla edilen, yani sahibinin söylediği sözün hakikat dışı olduğu halde, doğru olduğunu zannederek ettiği yemindir. Bu yemin de hem geçmiş ve hem de şimdiki zamanla ilgili olabilir. Meselâ borcunu ödemediği halde, ödediğini zannederek, veya cebinde para olduğu halde olmadığını zannederek yemin eden kişinin ettiği yemin, lağv yemindir (Kâsânî, a.g.e" III, 17; Merğınânî, a.g.e., II, 72; Mevsılî, a.g.e., IV, 46). Hanefîlerin bu anlayışı birçok sahâbe ve tâbiinden nakledilmiştir (bkz. Zeylâi, Nasbu'r-Râye, III, 293).



Şâfiîlere göre lağv yemini, konuşma esnasında kasıt olmadan insanın ağzından çıkan "hayır vallahi, evet vallahi" gibi yeminlerdir (Şirbinî, a.g.e., IV, 324, 325). Lağv yemininin bu şekildeki izahı Hz. Âişe tarafından Hz. Peygamber'den nakledilmiştir (Buhârî, Eyman,15; Ebû Dâvud, Eyman, 6).



Hz. Peygamber'den lağv yemini için başka izahlar da rivâyet edilmiştir. Meselâ bir hadiste: "Atıcıların yemini lağvdır, onun için keffâret yoktur" buyurulduğu rivâyet edilmiştir (Heytemî, Mecmua'z-Zevaid, IV, 185).



Âlimler kendi anladıkları lağv yemininden dolayı günah ve keffâret olmadığında hemfikirdirler. Çünkü Allah (c.c.) lağv yemininden dolayı kulunun muâheze edilmeyeceğini bildirmiştir (5/Mâide, 89).



Şâfiiler, Hanefilerin lağv yemini dedikleri yeminleri bu grup içinde kabul etmedikleri için, doğru zannedilerek edilen yeminlerden dolayı da keffâretin gerekli olduğu kanaatindedirler.