Enaniyetin Sebepleri

 



 



Enaniyetin temelinde, az önce de bahsettiğimiz gibi, insanın kendisini Allah’tan bağımsız bir varlık olarak görüp, sahip olduğu bazı özelliklerin kendinden kaynaklandığını zannetmesi, dolayısıyla kendine bir "benlik" vermesi yatar. Halbuki bunun ne kadar saçma bir mantık olduğunu anlamak için herhangi bir inanca sahip olmak gerekmez. İnsan çok az düşünse, bu dünyaya kendi isteğiyle gelmediğini, ne kadar kalacağını bilmediğini, sahip olduğu fiziksel özelliklerin kendi seçimiyle kendisine verilmediğini rahatlıkla görür. Kendi bedeni de dahil olmak üzere sahip olduğu herşeyin geçici olduğunu ve sonunda yok olacağını anlar. Bütün bunlar bu kişinin tümüyle aciz olduğunun, hiçbir şeyin, hatta en çok sahiplendiği şeylerin bile gerçekte kendisine ait ve kendi kontrolü dahilinde olmadığının en bariz delilleridir. Biraz daha derin düşününce bu deliller çoğaltılıp çeşitlendirilebilir. Bütün bu gerçekler karşısında insanın enaniyet yapmasının ne kadar küçük düşürücü, akılsızca ve mantıksız bir tavır olacağı ortadadır. Fakat insanların çoğu bu kadar basit gerçekleri bile kavrayamayacak ya da unutacak bir bilinçsizlik içinde yaşamaktadırlar. İşte bu sebeptendir ki, günümüzde az veya çok, enaniyet yapmayan bir kimseye rastlamak oldukça zordur.



Halbuki Allah’ın büyüklüğünü, herşeyi yoktan var ettiğini, insanlara sahip oldukları bütün imkan ve özellikleri verenin O olduğunu, dilediği anda hepsini geri alabileceğini, tüm canlıların ölümlü olduğunu, tek baki kalanın (varlığının sonu olmayan) da Allah olduğunu bilen ve sürekli bunun şuurunda olan bir insanın, kibirli ve azgın bir tavır içinde olması mümkün değildir. Ancak bunları kavrayamayan, eksikliklerini, acizliklerini ve ölümlü olduğunu unutan bir insan böyle bir şeye cüret edebilir.



Enaniyete sebep olan unsurlar çok çeşitlidir. Kimi insanın hiç önemsemediği bir konu, bir diğeri için en önemli büyüklenme nedeni olabilir. Ama genel olarak büyüklenmeye sebep olan hususlar pek çok kişide aynıdır. Bunlar kişinin sahip olduğu fiziki veya akli imkan ve vasıflardan kaynaklanır. En sık rastlanan sebepler şunlardır:



1) Güç ve Zenginlik



2) Güzellik ve Gençlik



3) Makam-Mevki-İtibar



4) Zeka-Kültür-Tahsil Durumu



Elbetteki bu özellikler kendi içlerinde de detaylandırılarak çoğaltılabilir. Kişinin ortamına ve bulunduğu çevreye göre enaniyet yapacağı başka sebepler de çıkabilir. Ancak esas olarak etrafındaki kişilerde enaniyetin kaynağını araştıran herkes, yukarıdaki özelliklerden bir veya birkaçına mutlaka rastlayacaktır.



Yukarıda sayılan bu vasıflar tek tek incelendiğinde hepsinin geçici özellikler olduğu, insanın asla sonsuza kadar bunlara sahip olamadığı görülür. Ne kadar güzel, ne kadar zengin, ne kadar zeki olursa olsun tüm bunlar geçicidir; belki 50 sene, belki 80 sene en fazla ise 100 sene... Dünyanın en zengin insanı da, en güzel kadını da bunun üstünde bir ömre sahip değildir. Eninde sonunda kaçmakta olduğu ölüm kendisini yakalayacak ve övündüğü tüm özelliklerini elinden alacaktır. Ayrıca unutmamak gerekir ki, hiç kimsenin yaşamı boyunca istediği herşeye sahip olabileceği, sonra da bunları hiç kaybetmeyeceği gibi bir garantisi yoktur. Kendisinde var olduğu için büyüklendiği tüm maddi ve manevi imkanları her an elinden çıkabilir. Çevremizde bunun örneklerini çok sık görürüz. Kuran’da da dünya hayatının gerçek yüzü herkesin öğüt alıp anlayabileceği şekilde anlatılmıştır:



"Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, 'tutkulu bir oyalama’, bir süs, kendi aranızda bir övünme mal ve çocuklarda bir 'çoğalma tutkusu’dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azap; Allah’tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir." (Hadid: 57/20)



Aslında büyüklenme ve gurura sebep olan bu özelliklerin kişiye ait birer üstünlük olmadığını da belirtmiştik. Hepsi Allah’ın insanlara şükretmeleri için verdiği nimetlerdir. Ancak bu özellikleri verenin Allah olduğunu ve veriliş amacını düşünmediğinde, kişinin enaniyeti artar ve sahip olduğu özelliklerin kendisinden olduğunu zannetmeye başlar.



Şimdi enaniyete sebep olan bu özellikleri ve kişinin bir tutku haline getirdiği dünya hayatının içyüzünü, geçiciliğini tek tek ele alalım... [71]