Kur'an-ı Kerim'de Şeytan Kıssası
And olsun ki, sizi yarattık, sonra şekil verdik, sonra meleklere, Ademe secde edin dedik; İblisten başka hepsi secde etti, o secde edenlerden olmadı.
Allah, sana emrettiğim halde, seni secdeden alıkoyan nedir? dedi. (İblis:)Beni ateşten onu çamurdan yarattın, ben ondan üstünüm cevabını verdi.
Allah, ona in oradan, orada büyüklük taslamak sana düşmez, defol, sen alçağın birisin.
İblis:İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver dedi. Allah, sen mühlet verilenlerdensin buyurdu.
İblis:Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu sana şükreder bulamayacaksın dedi.
Allah buyurdu: Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduracağım.
(Allah buyurdu ki) Ey Adem! Sen ve eşin cennette yerleşin, dilediğiniz yerden (bol bol) yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın, sonra zalimlerden olursunuz.
Derken şeytan, çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve Rabbiniz, sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan men etti, başka bir sebepten değil dedi.
Ve onlara, Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim diye yemin etti.
Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini taddıklarında çirkin yerleri, avret mahalleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üst üste yamayıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara: Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık bir düşmandır demedim mi? diye nidâ etti.
(Ademle eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.
Allah buyurdu: Birbirinize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşip kalma ve yaşayıp faydalanma vardır.
Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (dirilip) çıkarılacaksınız. dedi.
Ey Adem oğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Takva elbisesi ise daha hayırlıdır. İşte bunlar, Allahın ayetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).
Ey Adem oğulları! Şeytan, ana babanızı (Adem ile Havvayı), çirkin yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtıp bir belâya düşürmesin. Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık. (A'raf: 7/11-27) [19]
Allah, sana emrettiğim halde, seni secdeden alıkoyan nedir? dedi. (İblis:)Beni ateşten onu çamurdan yarattın, ben ondan üstünüm cevabını verdi.
Allah, ona in oradan, orada büyüklük taslamak sana düşmez, defol, sen alçağın birisin.
İblis:İnsanların tekrar dirilecekleri güne kadar bana mühlet ver dedi. Allah, sen mühlet verilenlerdensin buyurdu.
İblis:Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu sana şükreder bulamayacaksın dedi.
Allah buyurdu: Haydi, yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan! Andolsun ki, onlardan kim sana uyarsa, sizin hepinizi cehenneme dolduracağım.
(Allah buyurdu ki) Ey Adem! Sen ve eşin cennette yerleşin, dilediğiniz yerden (bol bol) yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın, sonra zalimlerden olursunuz.
Derken şeytan, çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve Rabbiniz, sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan men etti, başka bir sebepten değil dedi.
Ve onlara, Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim diye yemin etti.
Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini taddıklarında çirkin yerleri, avret mahalleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üst üste yamayıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara: Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık bir düşmandır demedim mi? diye nidâ etti.
(Ademle eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.
Allah buyurdu: Birbirinize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde bir süreye kadar yerleşip kalma ve yaşayıp faydalanma vardır.
Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (dirilip) çıkarılacaksınız. dedi.
Ey Adem oğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Takva elbisesi ise daha hayırlıdır. İşte bunlar, Allahın ayetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).
Ey Adem oğulları! Şeytan, ana babanızı (Adem ile Havvayı), çirkin yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de şaşırtıp bir belâya düşürmesin. Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık. (A'raf: 7/11-27) [19]
s1 harfi
- 1) İnsanın Kendisini/Hevâsını (Basit Arzu ve Şehvetlerini) Tanrılaştırması:
- 2) Şirk-i Teb'iz:
- Allah'ın Elçilerine İtaat Ederler
- Bâtıla İman:
- c- Gayr-i Müslimlerin Tapınaklarına İbâdet Kasdıyla Gitmek:
- Enaniyetin Sebepleri
- Halkı Saptırmak İçin Çaba Harcamaları
- Hz. Peygamber Ve Şiir
- İbrâhim / İçimdeki Putları Devir / Elindeki Baltayla / Kırılan Putların Yerine / Yenilerini Koyan Kim?
- Kur'an-ı Kerim'e Göre Şirk Koşan İnsanın Ruhsal Yapısı
- Mürtede Karşı Tavır:
- Sevgi, Hürmet ve Bağlılık Yönüyle Şirk. Bir İnsanı veya Nesneyi, İdeolojiyi Aşırı Şekilde Severek Putlaştırmak:
- Şamanizm'de Bazı Görüşler ve Âdetler
- ŞEHVET
- ŞEREFE
- ŞEYHÜLİSLÂM
- Şuf'a Hakkını Kullanma Şekli:
- Şuf'a'nın Sebebi:
- ŞÜPHE
- Zorluğa ve Zamana Karşı Dayanıksız Olmaları
- 2) Ataların Yolunu Körü Körüne Tâkip Etmek, Gelenekleri, Örf ve Âdetleri Yüceltmek, Irkçılık:
- 3) Şirk-i Takrib:
- Allah'tan Başkasının da Gaybî Yollarla Fayda ve Zarar Verebileceğine İnanmak:
- d- İbâdet Kasdıyla Herhangi Bir Şahsa Secde Etmek:
- Güç ve Zenginlik
- Hatalarında Direnmezler
- Hevânın Putlaştırılması
- Kur'ân-ı Kerim, Müşrik Anne Ve Babaların, Mümin Çocuklarına Ne Diyor:
- Mallarından Rahatlıkla İnfak Edememeleri
- ŞÂFİÎ MEZHEBİ