İslâm Şeriatının Özellikleri

Bu arada şunu da söylemekte fayda var: İslâmî şeriatlar genellikle bir peygamberin adına nisbet edilirler. Yani Nûh şeriatı, Mûsâ şeriatı, İsa şeriatı, Muhmmad (a.s.) şeriatı denilebilir. Çünkü peygamberler tebliğ ettikleri Din'in, aynı zamanda kendi ümmetlerine âit şerit hükümlerini de tebliğ ediyorlar ve uyguluyorlardı.



İslâm şeriatı, Kur'an'a ve Peygamberimizin sünnetine dayanır ve bu esaslar değişmez. Şeriat hükümleri genel hatlarıyla bu iki kaynakta bulunmaktadır. Ancak, bu iki kaynakta bulunmayan birçok sorunun cevabı icmâ ve kıyas, yani ictihad ile her zaman bulunabilir. Bu da İslâm fıkhıdır ve ihtiyaca göre değişebilir. Bütün toplumların sorunları Kur'an'a ve Sünnet'teki temel prensiplere uygun olarak her devirde ve her coğrafyada çözülebilir. Unutmamak gerekir ki, hakkında kesin delil (nass) olan hükümler, zaman ve şartlara göre değişmez. Bunun dışında kalan hükümler, yerine ve toplumun faydasına göre değişebilir, yeni çözüm yolları bulunabilir. İslâm şeriatı, İslâm'ın ahkâmı olduğu için iman edenlerin nasıl ibâdet edeceklerini düzenler, onların toplum düzenini korur, hakları sahibine verir, 'nasıl bir insan, nasıl bir toplum?' sorularının cevabını karşılar.



İslâm şeriatının şu özellikleri vardır:



1- İslâm şeriatı, kurallarının Allah'ın koyduğu bir şeriattır.



2- Bütün insanların yararını gözetir, belli bir grubun ve belli bir toplumun değil.



3- İnsanın yaratılışına uygundur, zorlamacı değildir.



4- Kıyâmete kadar geçerli olacaktır, çünkü Kur'an ayakta kalacaktır.



5- İnsanla ilgili her şeyi içerisine almaktadır.



6- Maddî ve mânevî yaptırımları aynı anda uygular.



7- Kur'an'a dayanmak şartıyla, ictihad sâyesinde her devirde ve her yerde uygulanabilecek bir hayat sistemini sunmaktadır.