İnsanın Hayr'la ve Şer'le Denenmesi

        



İnsana bazen iyilik halinin bazen sıkıntının isâbet etmesi aslında bir denemedir:



“Sizi deneme/sınav olsun diye, önce kötülük (şer) ve iyilik (hayır) ile deneriz. Sonra Bize geri döndürülürsünüz.” (21/Enbiyâ, 35)



Şer ile imtihan karşısında müslümanın en önemli dayanağı sabır ve duâdır. Mü’min, kendine göre şer saydığı belâ, musîbet, keder, zorluk ve yokluk ânında, kararlı davranarak bütün bunların bir deneme olduğunu düşünerek sabreder. Denemeyi başarmak için Rabbine niyaz eder. Yalnızca O’ndan yardım diler, halini yalnızca O’na arzeder. Çünkü mü’min duâ ile evrenin dehşet verici sessizliği içerisinde yalnız olmadığını anlar, duâ ile Rabbini  yanı başında ve kalbinde bulur.



Hayır ve şer konusundaki hükümler, insanın onlardan hoşlanıp hoşlanmamasına göre değil, onların insanı götürdüğü sonuca göre verilmelidir. Çünkü bu konudaki değerlendirmeler çoğu zaman izâfî (göreceli) olmakta ve karar vermekte acele edilmektedir.



Aşağıdaki âyetler bu konuda tipik iki örnek vermektedir:



“Hoşunuza gitmediği halde üzerinize savaş yazıldı (farz kılındı). Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki sevdiğiniz bir şey de sizin için şerdir. Allah bilir de siz bilemezsiniz.” (2/Bakara, 216)



“….(Hanımlarınızla) güzellikle geçinin. Şayet onlardan hoşlanmadınızsa, belki, bir şey hoşunuza gitmez, ama Allah onda çok hayır kılar.” (4/Nisâ, 19)