Şâzz Kıraatlerin Hükmü:

Mekkî b. Ebî Tâlib ve İbnü'lCezerî, şöhret bulması şartıyla şâzz kıraatin kabul edilip okunabileceğini söylemekle (Abdü'l-fettah el-Kâdî, a.g.e., 7) beraber ulema, şâzz kıraatin okunamayacağında icma etmiştir. Ulemadan bir kısmının bu konudaki görüşleri şöyledir:



İbnü's-Sübkî: "Şâzz kıraatleri okumak caiz değildir. Kur'an olmadıkları için namazda ve haricinde okunamazlar."



İmam Nevevî: "Namazda ve namaz dışında şâzz kıraatleri okumak caiz değildir. Çünkü onlar Kur'an değildir. Kur'an ancak tevatürle sabit olur. Şâzz kıraat ise mütevatir değildir. Bundan başkasını söyleyen ya yalancıdır veya cahildir. Eğer bunu kabul etmeyip de bir kimse şâzz kıraatle okursa, namaz ve onun dışındaki kıraatî reddedilir."



Babdat fakihleri, şâzz kıraatle okuyan kimsenin tevbe etmesinin lüzumu üzerinde ittifak etmişlerdir.



İbn Abdi'l-Berr, şâzz kıraatle namaz kıldıranın arkasında namazın sahih olmayacağı konusunda müslümanların icmaının bulunduğunu nakleder.



Zerkeşî, Mâlikî mezhebinde olanların da aynı görüşte olduklarını ve İmam Mâlik'in mushafın hattına uymayan, İbn Mes'ûd ve diğer sahabeden birinin kıraati ile okuyan kimse hakkında, "Onun arkasında namaz kılınmaz" dediğini nakleder.



Subhi es-Salih, Kur'an'ın âyetlerinin sayısını, Kur'an'daki en uzun ve en kısa kelimelerin hangisi olduğunu, Kur'an'daki harekeli harflerden en çok hangilerinin olduğunu tesbit etme çalışmaları yanında şâzz kıraatlerle uğraşmayı da bir nevî ilmî israf olarak niteledikten sonra, "Değilse onlar da kesin olarak biliyorlar ki, Kur'an olması kesinleşmeyen bir kıraat, kendileri için de, başkaları için de, onu namazlarda veya diğer zamanlarda okumak caiz değildir ve hiç kimse bunlara inanmaya mecbur tutulamaz" demektedir (Zerkesî, el-Bürhan, I, 152, 222, 254, 333; İ. Karaçam, a.g.e., 287-288; S. es-Salih, a.g.e., 199-200).



Usûlü Fıkıh: Mütevatir bir nassa dayanan hüküm, dinin zarûrî olarak bilinen hükümlerine dahil olup böyle bir hükme aykırı düşen her haber şâzz kabul edilir.



İcma ehline dahil olmayan bir kimsenin, icma ehline muhalefeti şâzz sayılır. Bazı fakihlere göre tuhaflıklarıyla tanınan bilginler ve bu arada kıyası reddedenler icma ehline dahil olmazlar (M. Ebû Zehra, İslâm Hukûku Metodolojisi, ter., A. Şener, 203, 299).



İsmail KAYA