Müstekbirlerin Özellikleri:
Yeryüzünde haksız yere istikbar edenlere (büyüklük taslayanlara) müstekbir adı verilir. Bunlar, kendilerinde bir üstünlük olmadığı halde büyüklük duygusuna kapılıp, doğru yoldan çıkan kimselerdir. Zayıf karakterlidirler, ama bu yönlerini insanlara karşı böbürlenerek gidermeye çalışırlar.
Esasen Allah ekber/en büyük olduğu için istikbar-büyüklük hakkı da Onundur. kibriya-büyüklük sıfatına sahiptir. (Câsiye, 37) Ancak bir takım insan bu gerçeği görmezler. Ellerinde dünya malı, güç ve kuvvet vardır, belki de iktidar makamındadırlar. Onlar, bu tür şeylere büyüklük duygusuna düşerler. Biz her şeye sahibiz anlayışı taşırlar. Sahip oldukları şeylerin kendilerine yettiğini, Allaha muhtaç olmadıklarını, her şeye güç yetirebileceklerini varsayarlar. Bu duygular yüzünden yeryüzünde haddi aşarlar, başkalarına hükmetmeye ve onları kullanmaya yeltenirler. Kimileri ilâhlığa soyunur, rabblik taslamaya başlar. Bu şüphesiz azgınlığın son noktasıdır.
Müstekbirler, zayıf bırakılmışları (müstezaf olanları) sömürürler. Onların boyun eğmişlikleri üzerine iktidarlarını sürdürürler. Onların emeği ve kanı üzerine saraylar yaparlar. Onların hizmetlerine ve kölelikleri sayesinde eğlence, zevk ve sefa içinde ömür sürerler. Müstekbirler, zor kullanarak, zulmederek, hile ve tuzaklarla insanlara üstünlük sağlarlar.
Kuranda ilginç bir örnek anlatılmaktadır:Gökte olanlar, yerde olan yürüyenlerden bir kısmı ve melekler Allaha secde ederler. Onlar asla istikbar etmezler (büyüklük taslamazlar) (Nahl, 49) Halbuki müstekbirler, Allahın âyetlerine karşı kibirlenirler ve onları yalanlarlar. (Araf, 36) Içlerinde sakladıkları büyüklenme hastalığı yüzünden Allaha kulluktan, Ona itaat etmekten yüz çevirirler. [505]
Esasen Allah ekber/en büyük olduğu için istikbar-büyüklük hakkı da Onundur. kibriya-büyüklük sıfatına sahiptir. (Câsiye, 37) Ancak bir takım insan bu gerçeği görmezler. Ellerinde dünya malı, güç ve kuvvet vardır, belki de iktidar makamındadırlar. Onlar, bu tür şeylere büyüklük duygusuna düşerler. Biz her şeye sahibiz anlayışı taşırlar. Sahip oldukları şeylerin kendilerine yettiğini, Allaha muhtaç olmadıklarını, her şeye güç yetirebileceklerini varsayarlar. Bu duygular yüzünden yeryüzünde haddi aşarlar, başkalarına hükmetmeye ve onları kullanmaya yeltenirler. Kimileri ilâhlığa soyunur, rabblik taslamaya başlar. Bu şüphesiz azgınlığın son noktasıdır.
Müstekbirler, zayıf bırakılmışları (müstezaf olanları) sömürürler. Onların boyun eğmişlikleri üzerine iktidarlarını sürdürürler. Onların emeği ve kanı üzerine saraylar yaparlar. Onların hizmetlerine ve kölelikleri sayesinde eğlence, zevk ve sefa içinde ömür sürerler. Müstekbirler, zor kullanarak, zulmederek, hile ve tuzaklarla insanlara üstünlük sağlarlar.
Kuranda ilginç bir örnek anlatılmaktadır:Gökte olanlar, yerde olan yürüyenlerden bir kısmı ve melekler Allaha secde ederler. Onlar asla istikbar etmezler (büyüklük taslamazlar) (Nahl, 49) Halbuki müstekbirler, Allahın âyetlerine karşı kibirlenirler ve onları yalanlarlar. (Araf, 36) Içlerinde sakladıkları büyüklenme hastalığı yüzünden Allaha kulluktan, Ona itaat etmekten yüz çevirirler. [505]
i1 harfi
- İBÂHİYYE
- İBDÂ
- İBN KESİR
- Tefsiru'l-Kur'âni'l-Azîm:
- İBN MACE
- Sünen-i İbn Mâce:
- İBN TEYMİYYE
- İBNU'S-SEBİL
- İBRA
- İBRAHİM SÛRESİ
- İBRÂNÎ
- İBTİLÂ'
- İCÂBET
- İCAP VE KABUL
- a) Sözle icap ve kabul:
- Sıygaların İcap ve Kabulde Etkisi:
- b) Mektup, elçi, telefon vb. ile icap ve kabul:
- c) Teâtî yolu ile icap ve kabul:
- İCARETEYN
- İCÂZET
- İCBÂR
- İCMA'
- İcmaın Mertebeleri:
- l) Sarih İcma:
- 2) Sükûtî İcma:
- 3) Müctehidlerin Belli Bir Ortak Noktada İttifak Etmeleri:
- İCMA-İ ÜMMET
- İCMÂLÎ ÎMAN
- İCRÂ
- Mahkeme Kararlarının İcrâ ve İnfazı: