İstikbâr ve Türevleri:

        



Kibir, kökünden türeyen bir kavramdır. ‘Istikbar’ sözlükte büyüklenme, kendini büyük görme, böbürlenme, insanları küçük görme anlamlarına gelir. Kavram olarak istikbar; Allah’a karşı kendini yeterli görerek isyan etme, insanlara karşı kibirlenmek ve onlar üzerinde zorla egemenlik kurma anlayışıdır. Bir başka deyişle ‘istikbar’; kendini büyük görerek inatçı bir şekilde hakk’ı kabul etmekten çekinmektir.



Kibir, tekebbür ve istikbar birbirine yakın anlamlara sahiptir. ‘büyük olma’ anlamına gelen ‘kebüra’ kökünden türemiştir. Aynı kökten türeyen bütün kelimelerde büyüklük veya büyüklenme ile ilgili anlamlar vardır.



Kebir, büyük,



Kebira, büyük şey, çoğulu ‘kebâir’,



Ekber, daha büyük, en büyük,



Tekbir, Allah en büyüktür demektir.



Kibriya, büyüklük, yücelik, ululuk; ki yalnızca Allah’tan başka hiç kimseye bu sıfat verilemez,



Tekebbür, büyüklenme, kibirlenme,



Müstekbir ise büyüklenen, kibirlenen, kendini üstün gören demektir.



Mütekebbir, kendini halkın en efdali, en üstünü sayan, kendinden başka hak tanımayan anlamındadır. Bu sıfat ta yalnızca Allaha mahsustur.  Çünkü bütün faziletler O’na aittir, bütün güç ve kuvvet O’nun elindedir.



Ilk müstekbir, yani ilk büyüklük taslayan İblistir. (Bakınız: Iblis) O, Allah’ın secde emri karşısında kibirlendi ve secde etmekten yüz çevirdi. (2 Bekara/34)[505]