Âyetü'l-Kürsî'nin Fazîletiyle İlgili Hadis-i Şerifler

      



“Kur’an’ın en fazîletli âyeti Bakara sûresindeki Âyetü’l-Kürsî’dir. Bu âyet, bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır.”[998]



“Âyetü’l-Kürsî, Kur’an âyetlerinin şâhıdır/zirvesidir.”[999]



İbnü’l-Aska’ şöyle der: "Adamın biri Hz. Peygamber'e gelip Kur'an'ın en faziletli âyeti hangisidir?' diye sordu. Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:



“Allahu Lâ ilâhe illâ huve'l-Hayyu'l-Kayyûm...”[1000]



Rasûlullah (s.a.s.) bir defa Kâ'b oğlu Ubey'e, ezberinde olan âyetlerden hangisinin daha yüce olduğunu sormuş,



"Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabını alınca, soruyu tekrar etmiş, bunun üzerine Ubey, bildiği en yüce âyetin "Allahu lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayyu'l-Kayyûm" olduğunu söylemiştir. Resulullah (s.a.s.) aldığı cevaptan memnun olarak Ubey'in göğsüne vurarak



“Ey Ebû Münzir! İlim sana mübârek/kutlu olsun.” buyurmuştur.[1001]



“Her şeyin zirvesi/şerefesi vardır. Kur’ân-ı Kerim’in zirvesi de Bakara sûresidir. Bu sûrede bir âyet vardır ki, Kur’an âyetlerinin efendisidir: Âyetü’l-Kürsî.”[1002]



“Allah’ın en büyük ismi (İsm-i A’zam’ı) -ki Allah, onunla kendisine duâ edilince icâbet buyurur, onunla bir şey istenince verir- şu üç sûredir: el-Bakara, Âl-i İmrân ve Tâhâ sûreleri.”



(Râvî Ebû Ümâme ilâve ediyor: “Ben o İsm-i A’zam’ı aradım: el-Bakara sûresindeki Âyetü’l-Kürsî, Âl-i İmrân sûresindeki “Elif Lâm Mîm. Allahu lâ ilâhe illâ hû. El-Hayyu’l-Kayyûm” ve Tâhâ sûresindeki “Ve aneti’l-vücûhi li’l-Hayyi’l-Kayyûm” (20/Tâhâ, 111) buldum (yani İsm-i A’zam; Hayy ve Kayyûm isimleridir).[1003]



“Kur’an’da en büyük âyet, Âyetü’l-Kürsî’dir. Bunu kim okursa, Allah o anda bir melek gönderir, ertesi güne kadar iyiliklerini yazar ve günahlarını siler. Bu âyet, bir evde okunsun da şeytanlar onu otuz gün bırakmasın, bu olmaz ve kırk gün ona sihirbaz kadın da, sihirbaz erkek de giremez, ey Ali! Bunu evlâdına, âilene ve komşularına öğret, bundan büyük bir âyet nâzil olmadı.”[1004]



“Kim farz olan her namazın ardından Âyetü’l-Kürsî okursa, ondan sonraki namaza kadar mahfûz kalır, korunur.”[1005]



“Kim sabaha çıkınca Âyetü’l-Kürsî ile Hâ Mîm; Tenzîlu’l-Kitâbi min’allahi’l-Azîzi’l-Alîm sûresinin (Mü’min/Ğâfir) evvelindeki iki âyeti okursa o gün akşama kadar (kazâ ve belâlardan) mahfûz kalır. Kim de akşama girince onları okursa o gece sabahlayıncaya kadar mahfûz olur.”[1006]



“Uyurken Âyetü’l-Kürsî’yi okuyana şeytan yaklaşamaz.”[1007]



“Günlerin efendisi Cuma günü, sözlerin efendisi Kur’an, Kur’an’ın efendisi Bakara Sûresi, Bakara Sûresinin efendisi de Âyetü’l-Kürsî’dir.”[1008]



Ebû Hüreyre’nin rivâyet ettiği uzun bir hadis-i şerife göre, koyu bir yalancı vasfından dolayı şeytan diye belirtilen birinin, Peygamberimiz tarafından doğruluğu tasdik edilen bir sözü aktarılır. Bu rivâyete göre; “Allah’ın, onu okuyana sevap verip faydalandıracağı bir şey olarak belirtilen Âyetü’l-Kürsî’yi, yatağa girdiğinde sonuna kadar okumak tavsiye edilmiş, bunu yapan kimse üzerine Allah’ın muhâfız bir melek dikeceği, sabah oluncaya kadar o kimseye şeytanın yaklaşamayacağı” belirtilmiştir.[1009]



Ebû Eyyûb (r.a.)’den de Ebû Hüreyre rivâyetine benzer bir rivâyette, Rasûlullah’ın “Doğruyu söylemiş” diye tasdik ettiği söz, şöyle ifade edilir: “Âyetü’l-Kürsî’yi evinde oku. O takdirde sana ne şeytan, ne başkası yaklaşabilir.”[1010]


ÂYETÜ'L-KÜRSÎ
A harfi