Fasık Ve Zalim İmama İtaati Emreden Hadisin Tam Metni:
İtaat hususunda âlimlerin en ziyade delîl getirdikleri bir hadisin Buhârî'de gelen tam metnini aynen veriyoruz:
"Huzeyfe anlatıyor: "Herkes Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a hep hayırdan sorardı, ben ise, bir gün bana bulaşabilir korkusuyla, şerden sorardım. Bir seferinde aramızda şu konuşma geçti:
- Ey Allah'ın Resûlü, biliyorsun biz, bir câhiliye ve şer devri yaşadık. Allah bizi İslâm gibi bir hayırla nimetlendirdi. Bu hayırdan sonra tekrar şer var mı?
- Evet var.
- Peki, bu şerden sonra tekrar hayır var mı?
- Evet var, fakat bunda bulanıklık var.
- Ondaki bulanıklık da ne?
- O zaman bir gurub insan olacak, benim gösterdiğim yoldan ayrılıp, bir başka yolda gidecek. Onların bâzan iyi, bâzan kötü olduklarını görürsün.
- Peki, bu hayırdan sonra şer var mı?
- Evet, bunlardan sonra cehennem kapılarına çağıranlar olacak. Onlara kim uyarsa, uyanı cehenneme atacaklar.
- Ey Allah'ın Resûlü, bunları (cehenneme çağıranları) bize tavsif et.
- Onlar bizim derimizi taşırlar, bizim dilimizle konuşurlar.
- Bu zamana yetişirsem bana ne yapmamı emredersin?
- Müslümanların cemaatlerine ve imamlarına iltihak et.
- O zaman onların ne cemaatleri ve ne de imamları mevcut değilse?
- O takdirde mevcut olan bütün gurupları terket, öyle ki bir ağacın köküne dişlerinle tutunmuş vaziyette olman (gibi ne kadar kötü şartlar içinde de olsan) ölüm sana gelinceye kadar öyle kal (fakat guruplara karışma)."
Bu hadisi şerh eden âlimler, "onlar bizim derimizi taşırlar" tâbirine dayanarak, çıkacağı bildirilen kötülerin kendi kavmimizden, kendi dinimize mensub kimseler olacağına; "bizim dilimizle konuşurlar" sözünden de onların, hâricî bir işgalci olmayıp, yerli dile mensûb ırkdaşı olmaktan başka, âyet, hadis ve hikmetli sözler söyleyen kimseler olacağına hükmederler. İbnu Battâl şöyle der: "Bu hadiste fukâhaca ifâde edilmiş bulunan zâlim imâmlara isyan etmemek ve Müslümanların cemaatine katılmak gerektiği hususuna delîl vardır. Zira (isyan edilmeyecek olan) sonuncu gurubu "cehennem kapılarına çağırıcılar" olarak tavsîf etti."[505]
"Huzeyfe anlatıyor: "Herkes Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a hep hayırdan sorardı, ben ise, bir gün bana bulaşabilir korkusuyla, şerden sorardım. Bir seferinde aramızda şu konuşma geçti:
- Ey Allah'ın Resûlü, biliyorsun biz, bir câhiliye ve şer devri yaşadık. Allah bizi İslâm gibi bir hayırla nimetlendirdi. Bu hayırdan sonra tekrar şer var mı?
- Evet var.
- Peki, bu şerden sonra tekrar hayır var mı?
- Evet var, fakat bunda bulanıklık var.
- Ondaki bulanıklık da ne?
- O zaman bir gurub insan olacak, benim gösterdiğim yoldan ayrılıp, bir başka yolda gidecek. Onların bâzan iyi, bâzan kötü olduklarını görürsün.
- Peki, bu hayırdan sonra şer var mı?
- Evet, bunlardan sonra cehennem kapılarına çağıranlar olacak. Onlara kim uyarsa, uyanı cehenneme atacaklar.
- Ey Allah'ın Resûlü, bunları (cehenneme çağıranları) bize tavsif et.
- Onlar bizim derimizi taşırlar, bizim dilimizle konuşurlar.
- Bu zamana yetişirsem bana ne yapmamı emredersin?
- Müslümanların cemaatlerine ve imamlarına iltihak et.
- O zaman onların ne cemaatleri ve ne de imamları mevcut değilse?
- O takdirde mevcut olan bütün gurupları terket, öyle ki bir ağacın köküne dişlerinle tutunmuş vaziyette olman (gibi ne kadar kötü şartlar içinde de olsan) ölüm sana gelinceye kadar öyle kal (fakat guruplara karışma)."
Bu hadisi şerh eden âlimler, "onlar bizim derimizi taşırlar" tâbirine dayanarak, çıkacağı bildirilen kötülerin kendi kavmimizden, kendi dinimize mensub kimseler olacağına; "bizim dilimizle konuşurlar" sözünden de onların, hâricî bir işgalci olmayıp, yerli dile mensûb ırkdaşı olmaktan başka, âyet, hadis ve hikmetli sözler söyleyen kimseler olacağına hükmederler. İbnu Battâl şöyle der: "Bu hadiste fukâhaca ifâde edilmiş bulunan zâlim imâmlara isyan etmemek ve Müslümanların cemaatine katılmak gerektiği hususuna delîl vardır. Zira (isyan edilmeyecek olan) sonuncu gurubu "cehennem kapılarına çağırıcılar" olarak tavsîf etti."[505]
İMAMET VE İTAAT MESELESİ
- Dinimizde İtaate Verilen Ehemmiyet
- İtaat Edilecek Üç makam:
- Ululemr:
- Ululemr Etrafında Birlik:
- Biat Şartı İtaat:
- Hoşa Gitmese de İtaat:
- Allah İçin Beyat:
- İmametle Alakalı Hükümler
- İmametin Târifi:
- Akidedeki Yeri:
- İmamın Varlığı Dinen Zarurîdir:
- İmamın Varlığı Hikmeten (Aklen) Zarurîdir:
- İmam Tayini Farz-ı Kifâyedir:
- İmamda Aranan Şartlar:
- A- Mutlaka Bulunması Gereken Şartlar:
- B- Bulunması Temenni Edilen Ve Fakat Fiiliyatta Her Zaman Bulunmayan İdeal Şartlar:
- C- İhtilaflı Olan Ve Bâtıl Olan Şartlar:
- Kureyşî Olması Meselesi:
- İmamete En Liyakatli Olan Kim?
- Liyakatsızın İmamlığı:
- Zorba İmam:
- Fasık, Zalim İmam:
- İyi İmam:
- Selefin Hassasiyeti:
- Fasık Emîre İtaatle Alakalı Bir Hâdise:
- Fasık Ve Zalim İmama İtaati Emreden Hadisin Tam Metni:
- Asi İmama İsyan Eden:
- Dikkat:
- Facirin Dine Hizmeti:
- Münkeri Takbih: