Cemaat; Gayrı Meşrû İhtilâfların Olmadığı Topluluk
Cemaat kelimesinin aslı, toplamak, bir araya getirmek anlamındaki cem fiilidir. Cemaat, sözlükte, insan topluluğu, bir araya gelen insan grubu demektir. Geniş anlamıyla cemaat; bir fikir ve inanç etrafında bir araya toplanan insan topluluğuna verilen addır. Bir fıkıh terimi olarak cemaat ise; namazı bir imamla birlikte kılan müminler topluluğudur. En geniş anlamıyla cemaat; İslâm ümmeti topluluğunu ifade eden bir kavramdır. Dünyadaki bütün müslümanlar bu anlamda bir bütün halinde cemaattirler. Bu cemaatin ana özelliği, aynı Dine, yani Tevhidî esaslara inanmaları, aynı kıbleye yönelmeleridir. Dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, bütün müslümanlar İslâm cemaatinin birer üyesidirler.
Cemaat; rastgele, tesadüfen veya şartların bir araya getirdiği insanlar değildir. Cemaatin üyeleri de yaptıklarını bilmeyen, hangi şartlar altında bir araya geldiğinden habersiz ve şuursuz kimseler değillerdir. Cemaat, şuurlu bir birlikteliktir. Kuru kalabalık, yani kitle (cemâdât) değildir. Kitle, şartların bir araya topladığı kalabalıktır. Yolu ve hedefi belli değildir. Asgarî müşterekleri bile ortada yoktur. Belki bir çıkarın, belki etkili bir rüzgârın, belki gözü açık bir propagandacının bir araya topladığı bir sürüdür. Sürüyü, akıllı ve gözü açık çobanlar istediği gibi sürükleyip götürürler. Bir topluluğun cemaat adını alabilmesi için, o topluluğun belli bir fikir etrafında, belli bir hedefe gitmek üzere bir araya gelmesi, belli ilkelere bağlı olması ve başlarında cemaat ile özdeşleşmiş, aynı amaca bağlı yetkin bir imamın (önderin) bulunması gerekir.
Cemaat; rastgele, tesadüfen veya şartların bir araya getirdiği insanlar değildir. Cemaatin üyeleri de yaptıklarını bilmeyen, hangi şartlar altında bir araya geldiğinden habersiz ve şuursuz kimseler değillerdir. Cemaat, şuurlu bir birlikteliktir. Kuru kalabalık, yani kitle (cemâdât) değildir. Kitle, şartların bir araya topladığı kalabalıktır. Yolu ve hedefi belli değildir. Asgarî müşterekleri bile ortada yoktur. Belki bir çıkarın, belki etkili bir rüzgârın, belki gözü açık bir propagandacının bir araya topladığı bir sürüdür. Sürüyü, akıllı ve gözü açık çobanlar istediği gibi sürükleyip götürürler. Bir topluluğun cemaat adını alabilmesi için, o topluluğun belli bir fikir etrafında, belli bir hedefe gitmek üzere bir araya gelmesi, belli ilkelere bağlı olması ve başlarında cemaat ile özdeşleşmiş, aynı amaca bağlı yetkin bir imamın (önderin) bulunması gerekir.
İHTİLAF
- İhtilâf; Anlam ve Mâhiyeti
- Kur'ân-ı Kerim'de İhtilâf Kavramı
- Hadis-i Şeriflerde İhtilâf Kavramı
- İhtilâflara Yaklaşım
- 1. Makul ve Normal Karşılamamız Gereken İhtilâflar:
- 2. Israrla ve Azimle Çözülmesi Gereken İhtilâflar:
- 3. Allah'a Bırakmamız Gereken İhtilâflar:
- Farklı Metotlar:
- İhtilâfların Kaynağı:
- Metot Farklılığı:
- Kur'an'ın Işığında İhtilâfları Çözüm Tarzı
- 1. Kevnî İhtilâf:
- 2. Kitâbî İhtilâf:
- 3. Ümmî İhtilâf:
- Ümmî İhtilâfın (Tefrika) Çözümü:
- 1. Kitapla Çözüm:
- 2. Fıtratla Çözüm:
- 3. İhsan ve Islahla Çözüm:
- 4. Hoşgörü ve Şûrâ İle çözüm:
- Tefrika; İhtilâfın Şiddetle Haram Olan Şekli
- İslâm'ın Câiz Görmediği Tefrika:
- Tefrikanın Boyutları:
- Cemaat; Gayrı Meşrû İhtilâfların Olmadığı Topluluk
- Namaz ve Cemaat:
- Cemaat Anlayışı ve İslâm Toplumu:
- Cemaat Olmanın Önemi:
- Vahdet; Özlenen Birlik ve Bütünlük
- Vahdet Nasıl Gerçekleşir?