5) Komşuya İhsân:

İhsân edilme halkasının beşincisini, komşuya ihsân oluşturmaktadır. Yakın veya uzak komşuya maddî veya manevî manada ikramda bulunmak da bir ihsân olup ilâhî bir emirdir. “Allah'a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi şirk/ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara ihsân edin/iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenen kimseyi sevmez.” (4/Nisâ, 36) Âyetteki “yakın komşu”, soy bakımından komşuluk, ev yakınlığı ve akrabalık yönüyle komşuluk olarak, veya eş, dost, arkadaş gibi samimi olunanlar olarak izah edilir.  “Uzak komşu” terimiyle de, evi uzak veya akraba olmayan, ya da müslüman olmayan komşu şeklinde açıklanır. Rasulullah (s.a.s.), komşu hakkını ısrarla vurgular. “Cibril bana komşuyu o derece tavsiyede bulundu ki, onu mutlaka bana mirasçı yapacak sandım.” (Müslim, Birr 140; Tirmizî, Birr 28, hadis no: 1934) “...Allah'a ve âhiret gününe iman eden, komşusuna ikram  etsin.”  (Müslim,  İman 74).  Komşuya  ihsânda  bulunmanın  en  alt  derecedeki  durumu, komşunun herhangi bir şekilde senden bir kötülük görmemesidir. “Allah indinde arkadaşın en hayırlısı, arkadaşına hayırlı olandır. Komşunun en hayırlısı da komşusuna hayırlı olandır.” (Tirmizî, Birr 28)


İHSAN
i1 harfi