3- Kulluk anlamında

:



“Allah’ı bırakıp da kendisine kıyamete kadar sevap veremeyecek kişiye (şeye) tapmakta (ibadet etmekte) olan kimseden daha sapık kimdir? Halbuki, (o taptıkları şeyler) bunların duasından habersizdirler.” (Ahkaf: 46/5)



“Onlar Allah’ı bırakıp kendilerine ne bir zarar, ne bir fayda vermeyecek olan şeylere ibadet ederler. Bir de: ‘Biz bunlara ancak bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsınlar diye tapıyoruz’ derler.” (Yunus: 10/18)



“Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin. Umulur ki takvaya erersiniz (sakınırsınız).” (Bakara: 2/21)



Bunlara benzer daha bir çok âyette ibadet, Allah’a ve O’nun dışında ilâh (tanrı) zannedilen şeylere yapılan itaat, kulluk ve tazim gibi şeyler anlamında kullanılmaktadır.



Bizim üzerinde durmaya çalıştığımız da bu anlamdır



İbadet, kişinin benliğini inkâr etmesi, kendini bir hiç yerine koyması değil, Allah’ın yüceliği yani azameti karşısında duyulan saygıdan dolayı bir ürperiş, bir teslimiyet, bir sığınma, bir söz dinlemedir.



Yaratanla yaratılan arasındaki diyaloğ, karşılıklı ilişki; Allah’tan insana vahy şeklinde, insandan Allah’a doğru ‘dua ve ibadet’ şeklinde gerçekleşir.



İbadet, aynı zamanda nimetleri veren makama karşı bir şükür işaretidir. İnsana verilen en üstün nimet herhalde hayat nimetidir. Öyleyse ibadet hayatı var eden, bütün yaratılmışların hayatını elinde tutan Allah’a yapılır.



İslamdaki ibadet anlayışı, bir takım batıl dinlerde olduğu gibi bir tapınma değil, Allah’a karşı olan sevginin, saygının, azametine teslim oluşun, O’nun Rabliğini tasdik edişin dua, itaat ve belli hareketlerle ortaya konmasıdır.



İbadetin amacı, Allah’ın rızasına ulaşmak, bir anlamda takva sahibi olmak, bununla dünya hayatını düzene koymak, iyi bir insan olabilmek ve öldükten sonra da Cenneti kazanmaktır.



İbadet, yaratılıştan gelen bir ihtiyaçtır. İnsanlar Yüce Allah’a ibadet için yaratılmışlardır.[12] Allah’ı unutanlar ise tarihte ve günümüzde ibadet edecek ilâhlar bulmuşlardır. Işin doğrusu yeryüzünde ibadetsiz insan olmaz.



İbadetin ilk basamağı inanmak ve imanın gereklerini yapmaktır. Bu manada ibadet gizli olmaz. İnsan hayatı gizli değildir ki, hayatı Allah rızası için yaşamak, yani ibadet te gizli olsun. [13]