Heva'nın Anlam Sahası:

       



'Heva'; boş, hava dolu, sonuçsuz, değersiz gibi anlamlara gelir.



Bu kavram nefsin şehvete ve zevke düşkünlüğünü anlattığı gibi, ilim sahibi olmadan sahibine emir veren nefis anlamında da kullanılmaktadır. Böyle bir nefis sahibini şehvete ve aşırı zevke düşürüp günaha sürükler, sahibini de uçurumlara ve Cehenneme düşürür.



İnsanın aşırı isteklerine, Allah’tan gelen ilme yani vahye uymayan tutumlarına ‘heva’ denilmektedir. Nefsin sınırları istekleri, meşru arzuları normal yoldan karşılandığı zaman hata değil sevap bile oluyor. Nefis her zaman çeşitli isteklerde bulunur. Bu isteklerin bir kısmı insanın ihtiyacı değil, nefsin aşırı istekleridir. Kişi nefsinin meşru isteklerini inandığı Rabbin gönderdiği ölçüler içerisinde karşılayabilir. Aşırı isteklere uyulması; nefsin Rabbin ölçülerine aldırmaması anlamına gelir. Bu şüphesiz bir hatadır ve sahibine zarar veren bir şeydir.



Eğer nefis Allah’tan gelen ilme, yani vahye uyarsa, görüşlerini, kararlarını, isteklerini bu ilme uygun bir şekilde ayarlarsa; o nefis doğru yolda olan nefistir. Fakat bir kimse Allah’tan gelen ilme-vahye kulak asmaz, yalnızca kendi görüşünü, zevkini, kararını, arzusunu ön plana çıkarırsa bu nefis doğru yoldan azan bir nefistir ve o kişi heva’sına uydu demektir.



Yeryüzündeki bütün günahların, bütün şirklerin, bütün kafirliklerin sebebi heva’ya uymaktan ileri gelir. Bir iş yaparken, bir şeyin hakkında karar verirken, bir ibadet fiilini yerine getirirken, bir şey yanlış mı doğru mu diye düşünürken; kişi ya kendi aklına ya da inandığı dinin ölçülerine uyar. Eğer akıl Allah’tan gelen ilme yani vahye uyuyorsa, o akıl isabetli karar verir. Eğer bir akıl Allah’tan gelen haberlere inanmıyorsa, o aklın sahibi kesinlikle yanılacaktır ve heva’sına uymuş olacaktır.[295]