Estetik:

Estetik kelimesi, Grekçe'de "duyum, duyular, algı" anlamına gelen aisthesis yahut "duyu ile algılamak" mânâsındaki aishanesthaiden gelir. Genellikle "güzelliğin bilimi" diye tarif edilmekle beraber, bu târifin sınırlarını çoktan aşmış bir disiplin olan estetik, sanat tarihi, sosyoloji, antropoloji ve hatta biyoloji ile dirsek teması bulunan felsefî ve psikolojik teoriler toplamı olarak ele alınabilir. Sanat eserinin ortaya konulması, bir varlık alanı olarak sanat eseri, sanat eseriyle ilişkileri açısından tabiat, sanat eserinin değerlendirilmesi (sanat eleştirisi), zevk ve bunlarla ilgili yan konuları içine alan bir bilgi dalıdır.                      



Bu çerçevede oluşturulmuş estetik teorileri, kökleri Greko-Latin kültürüne uzanan bir dünya görüşü (yahut gerçeklik kavrayışı) temeline dayandığı için, Batı dışındaki kültürlerin sanatlarını açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Özellikle İslâm sanatlarını (daha doğrusu, müslümanların sanat eserlerini) açıklarken, bütünüyle Batı sanatları ve felsefesi etrafında oluşmuş bir kavram çerçevesine atıfta bulunmak, kaçınılmaz olarak yanlış değerlendirmelere yol açacaktır. İslâm medeniyet dâiresinde yer alan kültürlerin hemen tamamı, bu medeniyet dairesine girdikten sonra İslâmî dünya görüşü yönünde büyük bir dönüşüme uğramış; sanat gelenekleri de aynı şekilde, yeniden biçimlenmiştir. Bölgelerarası farklılıklar bulunmakla beraber, müslümanların sanatları olarak ortaya çıkan bütün ürünlerde, İslâmî temel prensiplerin değişen ölçülerde uygulandığı görülmektedir.