Fıtrat Nedir?

        



Bir cisimden başka bir cismin meydana gelmesi, ona ait tohumun yarılıp açılmasından, filizlenip büyümesinden meydana gelir. Gelişen o canlı tekrar tohuma dönüşmekte, tohum tekrar filizlenip aynı cins canlının neslinin devamını sağlamaktadır. Bu sürekli oluşum bir ‘fatr’ olayıdır. Bunu Yaratan da ‘Fâtır’ olan Allah (cc)tır. Evrendeki her ölüm yeni bir oluşumun, yeni bir hayatın başlangıcıdır. Dünyanın ölümü bile Ahiret hayatına bir doğuştur. Nitekim Kur’an bu olayı ‘infitar’ (gök yarıldığı zaman) ifadesiyle anlatıyor.[24]



Tohum veya çekirdek, kendinden çıkacak olan canlının özü ve özetidir. O türe ait bütün özellikleri kendi bünyesinde barındırmaktadır. Bir şeyin ilk defa yokluktan ortaya çıkışı veya bir maddeden (tohumdan) meydana gelişi bir ‘fatr’dır. Bunun ortaya çıkış biçimi veya taşıdığı özellikler de ‘fıtrat’tır. Her yaratığın ‘fıtrat’ üzere kazandığı özelliklere de onun ‘tabiatı’ denir.



Evren, Allah’ın ‘Fâtır’ sıfatıyla bir ‘fıtrat’ üzere yaratılmış, bu fıtrat üzerinde bir tabiat (bir adet) kazanmış ve hayatını bu fıtrat çizgisi üzerinde sürdürmektedir.



Kâinattaki bütün varlıklar Allah’ın kendileri için var ettiği ‘fıtrat’ üzerindedirler. Her varlık, kendi tabiatının gereğini yapar, o çizgisinin dışına çıkmaz.



Kur’an şöyle buyuruyor:



“O halde yüzünü, Allah’ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah’ın fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışı için hiç bir değişme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.” (Rûm: 30/30)



Bu ayette geçen ‘fıtrat’ın insandaki inanma ve ibadet etmeye meyli ve kabiliyeti anlamına geldiği söylenmektedir. Buradaki maksat, her kişinin kendine ait özelliği değil, bütün insanların insan olarak yaratılışlarındaki esas ve hepsinde ortak olan genel yaratılıştır.



Meselâ, insan bedenine ait bütün organlar ve organların görevleri bir fıtrattır. Gözün iyi görmemesi, kulağın iyi duymaması sonradan gelen bir arızadır. Fıtrat’ta esas olan bütün insanlardaki bu gibi özelliklerin genel olarak bulunmasıdır.



Bunun gibi Allah (cc) bütün insanları kendine inanma ve ibadet etme, verdiği nimetlere şükretme kabiliyetinde ve bunlara meyilli olarak yaratmıştır. Kalbin görevi bütün organlara hakim olarak, onları Allah’ın emrine tabi kılmasıdır. Bu da bir ‘fıtrat’tır. [24]