Akıl: Tanımı ve Mâhiyeti

‘Akl’ sözlükte, masdar olarak; engellemek, alıkoymak, bağlamak gibi anlamlara gelmektedir. ‘Akl’ isim olarak; akıl, idrak, diyet, muhakeme yeteneği, kavrayış, zekâ demektir.



‘Akıl’,  bilgi edinmeye yarayan güç, bu güç ile elde edilen bilgidir. Bu bir anlamda düşünme, kavrama, anlama ve bilgiye ulaşma yeteneğidir.



Sözlük anlamından hareketle denilebilir ki ‘akıl’; ilimle insanı koruyan, kale içerisine alan, insanı mahveden yollara sürüklemeyen bir ruhí kuvvettir.



Kur’an-ı Kerim’e göre insanı insan yapan, onun her türlü fiillerine anlam kazandıran, Allah’ın emirleri karşısında yükümlülük (mükelleflik) altına sokan ve ona sorumluluk yükleyen akıldır. Aklı genellikle fiil halinde kullanan Kur'an âyetleri, akletmenin, yani aklı kullanmanın ve doğru düşünmenin önemine dikkat çekmektedirler.



‘Akıl’ kalbin bir faaliyetidir. Kişi kalbinin bu faaliyeti sayesinde bir şey hakkında bilgiye ulaşır, o şeyle ilgili özellikleri korur, elde ettiği bilgileri inceler, yerine göre hatırlar, o şeyle ilgili şahitlik yapacak kadar kesin bir bilgiye kavuşur.[623]



Kalp ve ruhun madeninde, beynin ışığında bulunan manevî bir nurdur akıl; ki insan bununla, duyu organlarıyla hissedemediği şeyleri anlar. Akıl, insanda bulunan manevi bir kuvvettir. İnsan bu kuvvet sayesinde eşyayı kavrar. Akıl,  insanın  düşünme,  bilme,  davranışını belirleme, denetleme ve yargılaması, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan ayrıt etmesi ile ilgili kabiliyetidir. Kendisinde bu özel kuvvet olduğu için insan, dinin emir ve yasaklarını yerine getirmekle sorumludur.[624]


AKIL
A harfi