Dar Kavramının Anlam Sahası:

        



Dönmek, dolaşıp haraket ettiği noktaya gelmek anlamındaki ‘devr’ kökünden türeyen ‘dâr’ sözlükte; konak, şehir, büyük mesken, belde,  vatan ve ülke manalarına gelir.



‘Dâr’ın çoğulu ‘diyar’,  ya da ‘dûr’ dur.



Kur’an-ı Kerim ‘dâr’  kelimesini bir kaç anlamda kullanmaktadır:



Mesken anlamında,[46]



Cennet anlamında,[47]



Cehennem anlamında,[48]



Peygamber şehri Medine anlamında,[49]



Kur’an, Ahiret hayatına ‘dârü’l ahira’ demektedir.[50]



Cennet’in bir diğer adı ‘dârü’s selâm-selâm yurdu’dur.[51] Cennete şu isimler de verilmektedir: ‘Akibetü’d dâr-ukbe’d dâr - eninde sonunda gidilecek yer’,[52]  ‘dârü’l mükâme, darü’l karar - devamlı kalınacak yer’[53], ‘dârü’l  huld - ebedilik yurdu’.[54]    



Dünya hayatını hakk yolda değil de şeytanın peşine takılarak geçirenlerin gideceği yer ‘sû’ü’d dâr- yurdun kötüsü’[55] ve ‘dârü’l bevar-helâk yurdu, mahvolma yeri’[56], yani Cehennem olacaktır.



‘Dâr’ kelimesi hadislerde daha çok ‘ev, mesken, barınılacak yer’ anlamında kullanılmıştır.



‘Dâr’ kelimesi bazı terkiplerle beraber geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bir çok kurum ve kuruluş ‘dar’ kelimesiyle beraber isimlendirilmiştir.



‘Dârü’l hadis-hadis yurdu’, ‘dâru’l fünûn-üniversite’, ‘dâru’l hikme-hikmet (felsefe) evi’, ‘dâru’l aceze-düşkünler yurdu’, dâru’ş şifa-hastahane’, ‘dâru’ş şafaka-yetimler yurdu’, ‘Dâru’n Nedve-müşrik arapların İslâmdan önceki meclisleri’ gibi. [57]